1974 Kıbrıs Barış Harekâtından sonra, 13 Şubat 1975 tarihinde Kıbrıs Türk Federe Devletinin kuruluşu gerçekleştirilir. Devletin başına Rauf Raif Denktaş seçilir. 17 Haziran 1983’te Federe Meclis Kıbrıs Türk halkının self-determinasyon hakkını ilan eder. Daha sonra Federe Devleti Meclisi 15 Kasım 1983 tarihinde yapılan olağanüstü bir toplantı sonucunda oybirliği ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’ni ilan ederek, anayasanın referandumdan geçmesinden sonra, yapılan 9 Haziran 1985 tarihindeki seçimlerden sonrada Rauf Raif Denktaş oyların %70’ini alarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olur.

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devletinin kuruluşunun akabinde KKTC Devletini ilk tanıyan Devlet Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmuştur. Arkasından KKTC Devletini Bangladeş Devleti tanır. Daha sonra Pakistan Devleti sırada beklemektedir. Ancak ABD’nin baskıları sonucunda Bangladeş Devleti Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devletini tanımasını geri alarak, arkasından Pakistan Devletine de yapılan aynı baskılar sonucunda ne yazık ki Pakistan Devleti de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devletini tanımaktan vazgeçer. Bu durum ABD ‘nin Türkiye’ye karşı yapmış oldukları baskıların ne ilki ne de sonucu olmaktadır. Her zaman ABD, T.C. Devleti’ne karşı olumsuz yöndeki fikir ve görüşlerini açıkça ortaya koymaktadır.

    Yunanistan’da GKRY Devleti’ni tanımakta, başka devletlerde başta AB Devletleri olmak üzere tanımakta adeta yarış etmektedirler. KKTC Devleti’ne sıra gelince başta AB olmak üzere  verdikleri söze karşın hiç kimse KKTC Devletini tanımakta nedense geri kalmaktadırlar.

    Yakında Yunanistan’a giden T.C. Devleti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Yunanistan Cumhurbaşkanı Pavlopulos ve Başbakan Çipras ile yapmış oldukları görüşmelerde herhangi olumlu bir görüşme ve anlaşmaya vardıkları söylenemez. Lozan Barış Antlaşması üzerinde ki güncelleşmelerde de herhangi bir olumlu sonuca varmış oldukları söylenemez. Bu arada Yunanistan’ın Türkiye’ye ait olduğu bilinen 18 adanın Yunan  askerleri tarafından işgal edildiği ve Yunan bayrağı dikildiği hiç dile getirilip görüşülmemiştir.

    İslam İşbirliği Teşkilâtı Devletlerinin İstanbul’da yapmış oldukları toplantıda  56 Ülke Devletinin hepsinin Doğu Kudüs kentinin Filistin Devleti’nin Başkenti olduğu gerçeğini dile getirerek tanımışlardır. KKTC Devletinin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın da toplantıya davetli  olarak katıldığı bilinmektedir.

    Gönül isterdi ki İslam İşbirliği Teşkilâtı Ülkelerinin hiç değilse 5-6’sının olsun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devletini tanımış olmaları gerekirdi diye düşünüyordum. Ancak ne gezer hiçbir ülkeden ne bir ses ne bir nefes işitilmiştir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’ni düşünen kim. Kıbrıs’ın Kuzeyinde tanınmayan KKTC Devleti’nin aksine Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Devletini Devlet olarak tanıyan ve içlerine üye olarak aldıkları AB Ülkeleri bilinmektedir.

    Hiç  değilse İslam İşbirliği Teşkilâtına bağlı ülkelerin bundan sonra yapılacak olan en kısa zamanda KKTC Devletini tanımak üzere gerekli ve öncelikli çalışmalarını bir an önce başlatarak hızlandırılması gerekmektedir.

    KKTC Devleti kendisini GKRY’nin tanımaması halinde hiçbir görüşme, müzakere ve anlaşmaya katılmaması ve yapılması düşünülen görüşmelere ancak KKTC Devletini tanındıktan sonra katılması gereği üzerinde durulmalıdır. Yeşil Hattın hudut olarak kabul edilerek her iki Devletin yapılacak olan görüşme, anlaşma ve müzakerelere katılması en uygun bir hareket olacaktır. Görüşme ve müzakereler ancak her iki devletin anlaşması halinde yapılmalıdır. Aksi takdirde her iki Devletin adada iki ayrı Devlet şeklinde yaşamlarını uzun süre sürdürmeleri kaçınılmaz bir gerçek olarak ortaya çıkmaktadır.

    TA Kİ GÜNEY KIBRIS RUM CUMHURİYETİ DEVLETİ KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ DEVLETİNİ TANIYINCAYA KADAR.

Hasan İKİZER
Hasan_ikizer@hotmail.com