Talat Kürşat, “Peki Rum'un sunduğu ve kasaya kilitlenen haritadan niye kimseniz söz etmiyor. Bize kalacak ve birçoğumuzun bir şekilde yasal olmayan şekilde tutmakta olduğumuz toprakların artık dünya gözünde yasalaşacağını düşünmüyor musunuz yoksa "kanla aldık vermeyiz" kafasında mısınız hala” diye soruyor.

İşte yanıtım

Savaş suçlusu, soykırımcı savaşın nedeni ve mağlubu Rum'un savaşı kazanan mağdur taraftan toprak talep etmesinin ve barış şartı dayatmasının dünya tarihinde örneği yok. Varsa bir örnek verin..

Olması gereken Rum saldırıları nedeniyle 3 kez göçmen olan halkımızı 4. kez göçmen yapmayacak sınır düzeltmeleri yapılması, ara bölgenin ve İngiliz üs topraklarının bir barış anlaşması çerçevesinde Rum’a bırakılmasıdır ki bunun toplamı zaten yüzde 7-8 olur. Bu da onlara yeter ve adil olur. Bu durumda KKTC yüzde 33 Rum bölgesi de yüzde 67 olur. Esasen Vakıf ve sultan malları ve hali arazilerden orman vd. payımıza düşenlerle bizim mülk oranımızın yüzde 34 olduğu Türkiye'den gelen Vakıf ve tapu uzmanlarının yaptıkları araştırmalarla ortaya çıkmıştır.

Rum tarafının bundan ayrı olarak bize yaptığı saldırıların, katlettiği insanların, ORTEGA raporunda da belgelenen gasp ettiği, yakıp yıktığı malımızın-mülkümüzün tazminatını ödemesi şarttır.

Almanya hala İsrail'e tazminat ödüyor katlettiği Yahudiler için. Hala savaşı kazanan ülkelerin kontrolü altındadır, hala kaybettiği birçok toprağı alamamıştır ve Sudet bölgesi Almanları hala geri dönememiştir, dönemeyecektir.

Esasen Kıbrıs sorununun çözülmemesinin nedeni, savaşa neden olan ve kaybeden soykırımcı savaş suçlusu ve haksız tarafın savaşı kazanan haklı ve mağdur tarafa kendi şartlarını dayatma çabası ve bu çabanın haksızı, suçluyu destekleyen dış güçlerce savunulmasıdır..

Siz avukatsınız.

Ben sizin evinizi bassam yakıp yıksam ailenize zarar versem hakkınızı aramaz mısınız? Benim cezalandırılmamı ve zarar ziyanınızı karşılamamı tazminat ödememi istemez misiniz? Yoksa bana üstünden evinizi de vermeye mi kalkarsınız?

Bu savaşı ganimet ve Rum malı almak için biz başlatmadık. Cumhuriyet'in Cumhurbaşkanı ve Bakanları ve Meclis Başkanı, Akritas planı adlı soykırım planı yapıp bize saldırdılar.

Enosis için 20 bin Yunan askeri adayı işgal etti.

103 köyümüz yakıldı yıkıldı. Adanın yüzde 3’ünde 11 yıl kuşatıldık gettolarda.

Yunanistan ve Rumların 1974 deki son Enosis hamlesi müdahale ile önlenebildi binlerce insanımızın canı pahasına...

1975 nüfus mübadelesi anlaşması yapıldı. Rumlar Güney’e geçti, Türkler Kuzey’e geldi.

Barış sağlandı.

Bir barış anlaşması ile bu noktalanmalı..

Savaş suçlusu bedelini ödemeli.

Üzerinden yağ gibi çıkıp kendi şartlarını dayatamaz.

Haksız ve suçlu biz değiliz ki bedel ödeyelim.

Kendimizi haklı ve mağdur olduğumuz halde, haksız, suçlu, saldırgan ve soykırımcı karşısında ezik, çaresiz suçlu görmeyelim, eziklik ve suçluluk psikolojisi içinde olmayalım.

Sesimiz rahmetli Denktaş'ın 1983’te BM’deki konuşması gibi gür çıksın, başımız dik olsun.

Çünkü dibine kadar hakkımız ve savaşı kazanan tarafız..

Sabahattin İSMAİL
06.02.2017