PAZAR’LIK
DÜZENİN DÜZENSİZLİĞİ
Ahmet GÖKSAN
“Türk halkı belediyelerini ayrı bir çatı altında kurup çalışmaya başladık-tan sonradır ki yaygaracı Rumların feryatları kulaklarımıza kadar geliyor ve bizi binbir tehdit ile davamızdan geri çevirmek istiyorlar…
Bunlar Türk halkının taşıdığı cevherden habersiz onun varlık ve bekasını kurtarmak zamanı geldiğinde neler yapmaya muktedir olduğunu takdirden aciz oldukları içindir ki şimdi şaşkına dönmüşler. Uyanan şahlanan bir halkı tekrar baskı altında meskenetin derinliklerine gömmek sevdasındadırlar”. 1959
Dr. Fazıl KÜÇÜK
Bundan 4 ay kadar önce 23 Ocak 2022 tarihinde Kıbrıs’ta yapılan seçim sonrasında oluşan yeni parlamentoda kurulmuş olan yeni Hükümet görevine başlamış bulunuyor. Ekonomik sıkıntılar yaşanırken dünyamız yeniden kurulu- yor. Ülkemizi yeni kurulmakta olan dünyanın dışında görme hakkımızın olmadığı ise ayrı bir gerçektir. Bu nedenle seçim alanlarında söylenenlerin oralarda kalmasını gerekli görüyoruz. Dünyanın tek kutupludan çok kutuplu bir yapıya dönüşmekte olduğu biliniyor. Bu nedenle bizim de yerimizin olması son derece doğaldır ve gerekli çalışmaların yapılması kaçınılmazdır.
Fransa’da son yapılan seçim sonrasında da Bay Emanuel Macron yeniden cumhurbaşkanı seçildi. Daha önceki döneminde NATO’nun dışında yeni bir savunma örgütünün kurulmasının öncülüğünü yaparken gereken desteği bulamadığı için şimdilerde kudurmuşun alışmıştan beter olduğu yaklaşımı ile benzer isteğini yeniden dillendiriyor. Yalnız bir farkla…
Ukrayna Rusya arasındaki çatışmalar sürgit ederken Avrupa’da Ukrayna’-nın da içinde olacağı benzer bir yapının kurulması çağrısını yineliyor. Bölgedeki ülkelerin bu konuda kafalarının karışık olduğu gerçeği ile yüzleşiyoruz. Çıkış yolu olarak Ukrayna’nın AB üyesi yapılması öneriliyor. Üyeliğin kısa sürede gerçekleş-mesinin olanaklı olmadığını öneriyi yapanların da iyi bildiklerine inanıyoruz. Ukrayna’yı silah deposu haline getirenler bölgede yeni bir İsrail Filistin çatışmasının temellerini atmış oluyorlar.
Macron’un önerdiği yeni yapıya ilişkin olarak da “temel değerlerimize bağlı kalan demokratik Avrupa uluslarının siyasi ve güvenlik işbirliği için yeni bir alan bulmasına izin verecektir” söylemini öne çıkarıyor. Buna koşut Ukrayna’nın AB üyeliğinin birkaç on yıl süreceğinin altını çiziyor. Görünen o ki Ukrayna’nın AB üyeliğinin akşamdan sabaha gerçekleşecek bir olgu olmadığı gerçeğidir. Türkiye’nin karşılaştığı yüzleşme şimdilerde Ukrayna için de tekrarlanıyor.
Uzun yıllardır yansızlık politikasının öncü temsilcileri olarak bilinen İsveç ile Finlandiya’nın NATO üyesi olmak üzere düğmeye bastıkları biliniyor. Türkiye’nin haklı olarak çekince koyduğuna ilişkin görüşmeler sürgit ediyor. Önümüzdeki kısa sürede konuya ilişkin olarak sonuç alınmasının zor olduğunun da kabul edilmesi gerekiyor.
Yunanistan Başbakanı Bay Mitçotakis geçtiğimiz günlerde Amerikan Kongresinde yaptığı konuşmasında Kıbrıs konusunda olduğu kadar Türk Yunan ilişkileri konusunda da bildik beylik sözleri aynaya bakmadan yinelemek durumunda kaldı. Çünkü Yunanistan’ın elindeki en geçerli malzeme bu olsa gerek.
2021 Ekim ayında Amerika ile imzaladıkları Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması ile adı geçen ülkeye tanıdıkları ayrıcalık sıkıntı yaratacak boyutlara dönüşebilecek niteliktedir. Yunanistan’ın güçlü bir Komünist Partisine sahip olması yukarıdaki görüşümüzü doğruluyor. Tarihsel sürece baktığımızda konuya ilişkin olarak Yunanistan’ın büyük bedelleri ödediğini de anımsatmak istiyoruz.
Çevremizde bu kadar olay yaşanırken bizlerin de kendi içimizdeki birlikteliği fazla zaman yitirmeden kurmamız gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…
27 Mayıs 2022 - Ankara -
...