BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN
Bugün Kıbrıs Türk halkının tarihten gelen ve varoluş mücadelesi ile koruduğu egemenliğini sonsuza dek sürdüreceğinin sarsılmayacak temellerinin atıldığı, bağımsızlığının, gerçek özgürlüğünün ve asla sarsılmayacak güvenliğinin sağlandığı 48. Yıl Dönümünü yaşadığımız 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı’nın başladığı büyük günümüzdür. 20 Temmuz Barış Harekâtı ile vatan topraklarımızın siyasi coğrafyasının sınırları çizilmiştir.
Anavatanımız Türkiye’nin vazgeçilemez Garantörlüğü, varoluş mücadelemizde destan yazan Mücahit halkımızın, Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Güvenlik Kuvvetlerimizin kesin güvencesi altında 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramımızı insanca yaşama hakkımızın ve egemenliğimizin bilinciyle onurla kutluyoruz. Kıbrıs Türk halkının siyasal tarihinin en önemli günü olan 20 Temmuz Barış Harekâtı, Kıbrıs Türk halkının yeniden doğuşu olan ve Kıbrıs’taki varlığını sonsuzluğa taşıyan tarihi bir gündür.
Rum-Yunan ikilisinin soykırım planlarının hedeflerine ulaşmasını ve ENOSİS hayallerinin gerçeğe dönüşmesini önleyen 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı geriye dönülemeyecek, sonsuzluğa ulaşacak yeni bir dönemi başlatmıştır. Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş saat 05.00’de Bayrak Radyosu’nda yaptığı açıklama ile Barış Harekâtının başladığını kamuoyuna duyurmuştur. Cumhurbaşkanı Denktaş, aynı anda Türkçe, Rumca ve İngilizce olarak yayımlanan bu mesajında “Türk Silahlı Kuvvetlerimiz çıkarma ve indirme harekâtına başlamış bulunmaktadır. Gazamız mübarek olsun. Türk Silahlı Kuvvetleri, bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlık garantisi olarak Ada’ya gelmiştir. Bu geliş, 1960 yılında imzalanan antlaşmalara dayanmaktadır. Bu bir istila değildir. Sadece sınırlı bir polis hareketidir. …Şu anda Türk Silahlı Kuvvetlerimizle, aziz vatanımızla kucaklaşmanın mutluluğu içindeyiz... ” ifadelerini kullandı.
Başbakan Bülent Ecevit de harekâtın nedenlerini saat 06.10’da TRT’den yayınlanan mesajında şöyle açıklamıştır: “Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs’a indirme ve çıkarma harekâtı başlamış bulunuyor. Allah milletimize, bütün Kıbrıslılara ve insanlığa hayırlı etsin. Bu şekilde insanlığa ve barışa büyük hizmette bulunmuş olacağımıza inanıyoruz. Öyle umarım ki, kuvvetlerimize ateş açılmaz ve kanlı çatışma olmaz. Biz aslında savaş için değil, barış için yalnız Türklere değil, Rumlara da barışı getirmek için Ada'ya gidiyoruz. Bu karara ancak tüm politik ve diplomatik yolları denedikten sonra mecbur kalarak vardık. Bu harekâtın insanlığa, milletimize ve tüm Kıbrıslılara hayırlı olmasını dilerim. Allah’ın milletimizi ve bütün insanlığı felaketlerden korumasını dilerim. ”
20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın yarattığı anlaşma zeminine, Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve iki halkın kabul edebileceği yaşayabilir bir anlaşma için yapılan açılımlara, başta BM olmak üzere uluslararası düzeyde hazırlanan anlaşma önerilerini, projeleri, planları Rum Yunan ikilisi Enosis’i, sadece Rumlar için selfdeterminasyon hakkı içermediği ve Türk halkına azınlık hakları öngörülmediği için reddetmiştir. ABD, AB, Fransa, İngiltere ve BM gibi devlet ve kuruluşlar aracılığı ile Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üzerinde siyasal baskılar yaratmak suretiyle sonuç almaya çalışmaktadırlar.
Rum-Yunan ikilisinin ENOSİS hayaliyle başlayan ve 11 yıl süren soykırım, etnik temizlik ve katliamların yarattığı kanlı gelişmeler ile en son Crans Montana'da tamamıyla çöken müzakere süreçlerinde net olarak ortaya koyduğu tutumlar ve yaşanan bütün tecrübeler artık Kıbrıs’ta iki ayrı egemen devletin varlığı temelinde bir uzlaşmadan başka bir yol olmadığını kanıtlamıştır. Birleşmiş Milletler (BM) parametrelerine dayalı bir anlaşma ve federal bir uzlaşma gerçekler ışığında artık mümkün değildir. Bu geçekler ışığında Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, günümüzde artık iki egemen bağımsız devlete dayalı bir uzlaşmayı sağlayacak yeni bir strateji ve politika sürecini sürdürmektedir. Ancak bu süreçte dikkatli olmak ve hata yapmamak gereklidir. Çünkü özellikle son zamanlarda Kıbrıs’la ilgili olarak meydana gelen bazı önemli gelişmeler bu gerekliliği zorunlu hale getirmektedir. Örneğin Amerikan Kongresi’nin 2019 yılının Aralık ayında aldığı bir kararla 1987 yılından beri Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY)’ne uygulanan silah ambargosunu kaldırması, eski ABD Başkanı Trump’ın 14 Nisan 2020 tarihinde imzaladığı kararname ile bu yasanın uygulanması yetkisini dönemin Dışişleri Bakanına devretmesi ve kararın uygulamaya konulması, Ayrıca ABD’nin GKRY ile Uluslararası Askeri Eğitim konusunda işbirliği amacıyla 2021 askeri bütçesine tahsisat koyması, ABD ile GKRY arasında “Kıbrıs Kara, Açık Deniz ve Liman Güvenliği Eğitim Merkezi” isimli askeri işbirliği merkezinin kurulması amacıyla bir mutabakat muhtırası imzalanması… Bu ve benzeri gelişmeler ışığında kararlı, tutarlı ve istikrarı olmak zorundayız.
Kıbrıs’ta yaşadığımız toprakları Türk halkına vatan yapan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletinin koşullarını ve sınırlarını yaratan şehitlerimizi ve ebediyete intikal etmiş gazilerimizi minnetle, şükranla anıyor, halen hayatta bulunan gazilerimize de sağlıklı ömürler diliyoruz.
Kıbrıs Türk halkının var oluş savaşını zafere ulaştıran TMT mensuplarına, kahraman Mücahitlerimize ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, Muharip Gazilerimize şükranlarımızı sunar,
halkımızın Barış ve Özgürlük Bayramını kutlarız.
KIBRIS TÜRK KÜLTÜR DERNEĞİ
YÖNETİM KURULU