8 AĞUSTOS ERENKÖY DİRENİŞİNİN 59. YIL DÖNÜMÜNÜ ONURLA ANIYORUZ
Kıbrıs Türk halkının, Milli Varoluş Savaşımı sürecinde silahlı mücadele, siyasi gelişmeler, diplomatik çalışmalar alanında olağanüstü önemi olan tarihleri, direniş ve milli günleri vardır. Bu günler içinde Temmuz ve Ağustos ayları ayrı bir yere, belirleyici ve sonuç alıcı öneme sahiptir. 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nın yıldönümünde Barış ve Özgürlük Bayramımızı, 1 Ağustos tarihinde Milli Direniş Bayramımızı kutladık. Bugün 8 Ağustos Erenköy Destanımızın 59. Yıl Dönümünü onurla ve o günlerin heyecanı, coşkusu ile kutluyoruz. Bu tarihi ve milli günlerimizi yaratan Milli Varoluş Savaşımı sonucunda Kıbrıs Türk halkı, şehitler ve gaziler vererek çok ağır koşulların yaşandığı tarihi dönem içinde kurduğu egemen devleti Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde güven ve huzur içinde yaşamakta, geleceğinden emin olarak varlığını sürdürmektedir. Ancak bugünlere kolay gelinmediği de bilenen bir gerçektir. Bu gerçeğin özellikle yeni genç kuşaklara, Emperyalist devletlerin işbirliğiyle Rum-Yunan tarafının yürüttüğü yapay eğitim programlarıyla değil Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim programlarıyla kendi tarihi gerçeklerimizin bilimsel ve hukuki verilerle en iyi şekilde aktarılması gereği ve zorunluluğu vardır.
Kıbrıs Türk halkı, EOKA ve 21 Aralık 1963 tarihinde Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs Adası’nı Yunanistan’a ilhak etmek (ENOSİS) amacıyla, Kıbrıs Türklerini İMHA etmek için “Akritas Soykırım Planı” uygulamasıyla yakın dünya tarihinin en ağır katliamları arasında yer alan soykırım ve etnik temizlik olaylarını yaşayarak verdiği varoluş savaşımını kazanarak bağımsız ve egemen devletini kurmuştur.
Kıbrıs Türk halkının verdiği Milli Varoluş Savaşımında, belirleyici, hatta milli direnişin kırılmasını önleyici etkisi olan, destanlaşan Şanlı Erenköy Direnişi’nin çok önemli bir yeri vardır. Erenköy Direnişi, Kıbrıs Türk halkının kaderini değiştiren, Varoluş ve Bağımsızlık Savaşımının son derece önemli dönüm noktalarından biridir, bir direniş destanıdır. Erenköy direnişi, Kıbrıs Türk Halkının Milli Mücadele tarihinde varoluş ve kimliğini koruma ve bağımsız yaşama kararlılığının bir kahramanlık öyküsüdür.
Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş’ın tarihi konuşmalarından birinde ifade ettiği “…Gün gelecek bir sevgili size gel diyecek. Her şeyi bir kenara bırakarak gideceksiniz. Çünkü O gel diyecek sevgili VATANDIR, MİLLETTİR, BAYRAKTIR.” Kıbrıs Türk halkının temel karakterini ortaya koyan bu söze uygulamadaki en güzel örneklerden biri, Erenköy destanını yaratan kahramanlarımız, gazilerimiz ve aziz şehitlerimizdir.
Türkiye’deki Yükseköğrenimlerini, 21 Aralık 1963 tarihinde Rumları soykırım saldırıları üzerine yarıda bırakarak varoluş mücadelesine koşan üniversite öğrencilerinin; İngiltere’de yaşayan Kıbrıslı Türklerin eşlerini, çocuklarını, işlerini, her şeylerini bırakarak, Mukavemetçi Erenköy halkı ile bütünleşerek gerçekleştirdiği Erenköy direnişi, yaşanan tarihi örnektir. Erenköy direnişi Kıbrıs Türk Halkının hiçbir koşul altında esareti kabul etmeyeceğinin ve ENOSİS’e izin vermeyeceğinin tarihi gerçeğidir.
Erenköy direnişinin, Kıbrıs Türk halkının 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı’na ulaşmasında ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolda önemli bir yeri olduğu gerçeğinin altı mutlaka çizilmelidir.
Erenköy direnişi “Kıbrıs’a ilk çıkarmanın” ve Uluslararası Antlaşmalara dayanarak Türkiye’nin ilk silahlı harekâtını yaptığı bir savaştır. On bini aşan tam teçhizatlı Rum-Yunan askerleriyle çevresi kuşatılmış, sarp ve dağlık dar bir alanda yaşayan az sayıdaki Türklerle birlikte Türkiye’den “Ada’ya çıkmış olanların” yaptıkları bir savaştır. Büyük bir çoğunluğunun hayatlarında hiç silah tutmayan, nitelikli askeri eğitimi olmayan, sadece bir kaç haftalık atış eğitimi alan, ciddi bir askeri düzenlemesi, planlı askeri örgütlenmesi ve organizasyonu bulunmayan, daha da önemlisi bir komuta merkezi ve otoritesinden yoksun, savaş düzeninden uzak amatörce dizilmiş torba yığınlarının, hendeklerin ve kayaların mevzi olarak, mağraların sığınak olarak kullanıldığı bir ilk çıkarma harekâtıdır. İşte bu nitelikleriyle Erenköy direnişi dünyada pek benzeri görülmeyen bir destandır.
Bu destanın önemli noktalarından biri; Rum saldırılarıyla kuşatma altına alınan ve dış dünya ile bütün bağları kesilen Kıbrıs Türk halkının o yıllardaki varoluş mücadelesinde Türkiye ile lojistik bağlantı sağlayan Erenköy’ün önemli bir köprübaşı olmasıdır. Erenköy Türklerin denetimindeki geniş sahiliyle, silah, malzeme ve diğer lojistik desteklerin sağlanabilmesi açısından paha biçilemez önemli olanaklar sağlamıştır. Bu anlamda Erenköy Kıbrıs Türk halkı ile Anavatanı Türkiye açısından stratejik ve jeopolitik bir köprübaşı olmuştur. Bu Köprübaşı’ndan, şehitler verilerek çok zor koşullarda Türkiye'den sandallarla getirilen silahlar ve gerekli malzemeler, buradan çeşitli yollarla başta Lefkoşa Türk bölgesi olmak üzere Kıbrıs’ın diğer Türk bölgelerinin direnişi için ulaştırılmıştır.
Kıbrıs Türk halkının Rum-Yunan saldırıları, kuşatması ve ambargoları altında 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtına ulaşabilmesinde, Erenköy Köprübaşı’nı teslim etmeyen Erenköy direnişi şehitlerinin, gazilerinin, komutanlarının ve kahramanlarının çok büyük payı ve şerefli direnişleri vardır.
Erenköy destanının ve şerefli direnişin bu önemi ne yazık ki özellikle genç kuşaklarımız arasında gereğince bilinmemekte ve değerlendirilmemektedir. Erenköy direnişinin 59. Yılını anarken kısaca bu gerçekleri hatırlamak gerektiği inancındayız. Milli Varoluş Savaşımı döneminin önemli dönüm noktalarından biri olan Erenköy direnişini, Kıbrıs Türk halkının bugünlere ulaşmasının yolunu açan şehitlerimizi, gazilerimizi, komutanlarımızı, kahramanlarımızı ve başta Liderimiz Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş olmak üzere Türk halkının varoluş savaşımının başlatılmasını ve örgütlenmesini sağlayan kadrolarımıza şükranlarımızı sunar, saygıyla anarız.
KIBRIS TÜRK KÜLTÜR DERNEĞİ
YÖNETİM KURULU