Kastamonu’da 15. Türk Dünyasi Günleri... (2)

 
Hüseyin Laptalı
   

      Hüseyin Laptalı

(Geç kalmış bir Kıbrıs mektubu!...) 15.Türk Dünyası günleri, Belediye Meydanında düzenlenen törenlerle gerçekleştirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Belediye Başkanı Turhan TOPÇUOĞLU açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Galiba her Kastamonulu’nun olduğu gibi, onun da dağarcığından önce Yüce Atatürk’ün sözleri çıktı. Arkasından; “İşte biz bu yıl Atatürk’ün verdiği direktif gereğince Kıbrıslı kardeşlerimizle Kastamonu arasında bir kültür köprüsü kurmak için yola çıktık. Bu yılki faaliyetlerimizin hepsini Kıbrıs’a tahsis ettik..... Bundan sonra bütün Kıbrıslı soydaşlarımız Kastamonu’da kardeşleri olduklarını unutmasınlar. Onlara her zaman evimiz ve gönlümüz açık olacaktır.” Bu sözlerle her Kıbrıslının gururlanmamsı için de bir sebep yoktu. Onur konuşmasını KKTC Meclis Başkanı Sayın Hasan BOZER yaptı. Bozer, başta Vali, Belediye Başkanı olmak üzere tüm Kastamonululara Dış Türklere gösterdikleri sıcak yakınlıklarından dolayı teşekkürlerini sundu ve; “Biz de eksik olan birlik bütünlüktür. Gücümüzü birleştirmek zorundayız. Bu tür etkinlikler bizleri birleştirmektedir. Söz konusu olan Türk ise, söz konusu olan Müslüman ise, bu dünyada hakkını bulamıyor. Bu yüzden Türk Cumhuriyetleri olarak birlik beraberlik içersinde olmalıyız “ dedi. Merasim, KKTC Alsancak Belediyesi Halk oyunları gösterileri ardından Kastamonu ile Alsancak Belediyesi “Kardeş Şehir” protokolü imzalanması, Kıbrıs’tan gelen resim ve kitap sergilerinin açılışı ile mutlu kardeşlik günlerinin ilki tamamlamış oldu. İkinci gün heyetimiz TOPÇUOĞLU’nu makamda ziyaret etti. Kastamonu bakımlı, tarihi dokusu korunmuş, gerçekten görülmeye değer şirin bir şehrimizdi. Belediye binası ve bilhassa meclis salonu, fevkalade işlevli yapılmıştı. Heyetimiz şehirdeki bu güzel ve özverili çalışmalarından dolayı TOPÇUOĞL’NU tebrik etti. Muharip ve Malül gaziler ziyaret edildi. Karşılıklı anılar tazelendi. Çeşitli hediyeler alındı verildi. Ö.S. “Kıbrıs Türk’ünün Varoluş Mücadelesindeki Uğraşları” konulu panel düzenlendi. Panel, Sayın Ahmet Göksan tarafından yönetildi. Konuşmacılar Hüseyin Laptalı, Sayın Vural Türkmen ve Sayın Hakkı Atun idi. Salon hınçahınç dolu ve konuşmalar pür dikkat dinleniyordu. Ben “Erenköy’ün Kıbrıs Türk Mücadele Tarihindeki Yeri,” üzerine konuştum ve konuşmamı şöyle bitirdim. “”””Erenköy savaşında mücahitleri ancak bir mucize kurtarabilirdi. Hasretle beklediğimiz Türk uçakları geldi. Düşmanı bombaladı ve bizleri mutlak bir katliamdan kurtardılar. Şehit Cengiz Topel'in Kaderi, Erenköy Savaşlarının Özeti oldu. Kıbrıs Türk mücadelesinde Erenköy’ün yerini daha net anlatabilmem için diyorum ki; Erenköy’e tehlikelerle getirilen silah ve teçhizat Ada’nın diğer Türk kesimlerine çok dahsa zor şartlarla, cin fikirlerle, şehitler, esirler vererek sevk edilebiliyordu. Kaçakçı mücahitler, yollarda tutuklanıyor ve bir daha onlardan haber alınamıyordu. Haliyle; Yüce Atatürk’ün Anadolu ihtilali için İnebolu-Kastamonu-Ankara hattı ne ise, Kıbrıs Türk Mücadelesinin de Anamur-Erenköy-Lefkoşa hattı aynı idi.”””” Müthiş alkışlar... Üçüncü gün İnebolu’ya bir gezi tertiplenmişti. İstiklal savaşında kağnılarla İnebolu-Kastamonu-Ankara hattından yapılan silah sevkşiyatının çetin yollarına tanık olduk. Her iki hatta çekilen eziyetler birbirine çok benziyordu. İnebolu-Kastamonu hattı güçlük, zorluk, Mersin-Anamur-Erenköy-Lefkoşa hattı ise hem güçlük zorluk, hem de çetin Rum ölüm tuzakları ile doluydu. Tutuklananlardan bir daha hiç haber alınamıyordu. Kastamonululara sevgilerle... Hoşça kalınız. 15 Eylül 2011 erenkoysurungeni@hotmail.com

Sayfamızı Paylaşın:

Etiketler:

Sayfa Yorumları (0 )
  • ...

Yorum Ekleyin