Kıbrıs Türk Kültür Derneği

 
Hüseyin Laptalı
   

      Hüseyin Laptalı

Derneğimizi ziyaret eden Sivil Toplum Diyalog Merkezi Başkan ve yönetim Kurulu üyelerine Kıbrıs Türk Kültür Derneği’nin tanıtım yazısıdır. 1878’de Kıbrıs Ada’sının İngilizlere kiralanması ile Anavatan’dan ayrı düşüp kendi yalnızlığına terk edilen Kıbrıslı Türkler, varlıklarını korumak için Ada’da ve Ada dışında örgütlenmeye başlamışlardır. Osmanlının birinci dünya savaşından sonra tarumar olması ile Türk Dünyası kendi başının çaresine düşmüşken, Kıbrıs Türkleri de yok olmaktan kurtulmak ve varlıklarını sürdürmek için İngiliz idaresinde ve üstelik Rum’a karşı mücadelelerini sürdürmüşlerdir. Ulu Önder Atatürk ve arkadaşlarının Yunan’ı, İzmir’de denize dökerek zafere ulaştırdığı Türk Milleti, Lozan Antlaşması ile bu günkü sınırlarımızı çizmişlerdir. Tabiidir ki bu hudutlar çizilirken bir kısım Türkler Anavatan dışında kalmışlardır. Kıbrıs, Lozan anlaşması gereği, kiralık olmaktan çıkarılmış ve mülkiyeti İngilizlere terk edilmiştir. Bu terk ediliş sırasında Kıbrıslı Türklere de Anadolu’ya göçme hakkı tanınmışsa da bir kısım Kıbrıslılar Ada’yı toprak ve varlık bağlantıları sebebiyle terk edememişlerdir. Lozan Antlaşmasının iki maddesine dayanılarak 25-30 bin Türk Ada’daki varlıklarını bırakarak Türkiye’ye ve bilhassa Akdeniz sahillerine yerleşmişlerdir. Akdeniz Bölgemizde birçok Kıbrıs köyleri mevcuttur. TC’nin kuruluş, kadrolaşma ve tarumar olmuş Anadolu’nun kalkınma hamleleri, Atatürk Türkiye’sinin dış Türkler ile ilgilenmesini zora sokmuş, zaman almıştır. Dış Türkler kendi başlarının çaresine bakmak zorunda kalmışlar, Türkiye’nin himayesini hızlandırmak, gücünden güç almak için Türkiye sathında da dernekler kurarak varlıklarını kabul ettirmek yolunu seçmişlerdir. Yüce Atatürk hak arayan benzeri derneklerin daima destekleyicisi olmuştur. Bu anlayışla 1932 yılında Kıbrıslı Tükler tarafından Ada dışında kurulan cemiyetlerden ilki, “Kıbrıs Türk Talebe Birliği’dir”. İkinci Dünya Savaşı yıllarında Kıbrıs Türkleri ile Türkiye arasındaki bağlantılar çok yavaşlamıştır. Savaş sonrası toplumların, milletlerin dünya paylaşımında kavgaları hat safhaya ulaşmış, Kıbrıs Türkleri de varlıklarını korumak için çok daha fazla ve hızlı bir çaba içine düşmüşlerdir. “Kıbrıs Okullarından Yetişenler Derneği” 1946 yılında İstanbul’da kurulmuştur. Derneğin gayesi, üyeler arasında tanışma ve bağlaşma, milli kültür seviyesini yükseltmek, tahsil için Anayurda gelecek talebelere ve yurttaşlara yol göstermek, Kıbrıs eğitim programlarını Milli Eğitim Bakanlığı programlarına uydurmak, burs vermek ve diğer tanıtım ve sosyal faaliyetlerde bulunmak idi. Cemiyetin kuruluş aşamasındaki en önemli kararı “din ve siyasetle ilgisi yoktur” şeklinde idi. Bu tüzük ve kararlar 29 Kasım 1948 yılında Ankara’da kurulan “Kıbrıs Türk Kültür Derneği” için de esas olacaktı. İşte 1948 yılında kurulan derneğimizin Merkezi Ankara’da olup bu gün Antalya, İzmir, İstanbul ve Mersin’de şubeleri vardır. Derneğimiz din ve siyaset dışı politikalarını sürdürerek faaliyetlerine devam etmektedir. Rumların 1950 de yaptıkları plebisit ile ENOSİS’İ yani Kıbrıs’ın Yunanistan’a ilhakı uğraşları hızlanır. Bu plebisit sırasında muhtar defterlerinin kopyalarını kiliselere koyan papazlar, halkı sadece “Evet” imzalarına zorlamış, “Hayır” dikkate alınmamış, ve %98 ENOSİS’E yani Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasına “Evet” oyu çıkarmışlardır. 1952 yılında EOKA tedhiş örgütü kuruluş çalışmaları başlar ve örgüt 1 Nisan 1955 Kıbrıs’ta kurulduğunu ilan eder. Örgüt, Ada sathına dağıtığı yüzbinlerce ilk beyannamesinde “Önce İngilizleri adadan süreceğiz, sonra da Türkleri temizleyeceğiz,” der. Artık Rumlarla Türklerin ölüm kalım savaşı başlamıştır. Bu zorlama karşısında Türkleri koruma amaçlı “Genel Kurmay Seferberlik Tetkik Kurulu” tarafından kurulan Türk Mukavemet Teşkilatının (TMT) Türkiye ile olan sivil bağlantıları Kıbrıs Türk Kültür Derneği tarafından takip edilmiştir. 21 Aralık 1963’de Rumların başlattığı Türkleri imha ve sindirme hareketleri ile bir hafta içinde, yaralananlar hariç 200 Kıbrıslı Türk’ü katletmişlerdir. 100 bin Kıbrıs Türk’ü için bu rakam bir soykırımın başlangıcını yani Türkleri tümden yok etme eylemini ifade ediyordu. “Kanlı Noel Olayları” olarak tarihe geçen vahşetten sonra Dünyanın her yanındaki Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs’a gitme isteklerinin sivil gerekleri Kıbrıs Türk kültür Derneği tarafından karşılanmıştır. Kıbrıs Türk Mücadele tarihinde çok önemli yeri olan 8 Ağustos 1964 Erenköy direnişini yaratan talebelerin Erenköy’e gönderilmesinde Kıbrıs Türk Kültür Derneği, meselenin sivil inisiyatifini yüklenmiştir. Bu yolla TC derin devleti 562 talebeyi Ankara Zirkaya Kampında kısa bir eğitimden sonra Erenköy’e sevk etmiştir. Bu direnişimizin öyküsü Erenköy Sürüngeni kitaplarımda detaylı olarak anlatılmıştır. Bu kitaplar Erenköy Direnişi hakkında yazılmış gerçek birer başvuru dokümanıdır. Bu mücadelede Erenköy’ün kaderi Cengiz Topel’in kaderi sayesinde yaşam kazanmıştır. Ruhu şad olsun. Talebelerin Erenköy’de iki senelik mücadeleden sonra Türkiye’ye dönmeleri ile onların okullarına tekrar başlamalarını, yurt ve burs temini görevlerini yine Kıbrıs Türk Kültür Derneği takip finanse etmiştir. Bu takibat 1974 Mutlu Barış Harekatı sonrasına kadar tam bir başarı ile sürmüş ve halen hafiflemiş vaziyette olsa dahi sürdürülmektedir. Kıbrıs Türk Kültür Derneği sadece Türkiye’de değil, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde, İngiltere, Avustralya, Kanada ve ABD gibi ülkelerde yaşayan Kıbrıslı Türklerin de uğrak noktası olan en ciddi sivil toplum kuruluşudur. Kıbrıslı Türklerin kültürel değerlerini tanıtmak, Türkiye ile bağları ayakta tutmak, Anadolu insanı ile yani sizlerle bir deri bir kemik olduğumuzu sergilemek için çalışmalarını sürdürmektedir. Bu cümleden olmak üzere Anadolu’nun her yanında kalıcı ve tanıtıcı eserler yaratmak için çalışmaktadır. Antalya’da eski sanayi sitesi köşesindeki Polis karakolu karşısına Muratpaşa belediyesinin destekleri ve derneğimizin katkıları ile yeni yapılmış olan “Kıbrıs şehitleri Parkı” bunlardan biridir. Ayrıca bir sene kadar önce Aksu Belediyesine bağlı Fatih Mahallesi İlk Öğretim Okuluna yapılan Atatürk büstü ve teferruatı yine derneğimizin eseridir. Kıbrıs Türk Kültür Derneği, şimdiye kadar en zor şartlar altında dahi Kıbrıs Türk insanının varoluş mücadelesinde sivil görevlerini yerine getirmiş ve getirmeye devam eden, Kuvva-i milliye yani ulusal düşünceleri ile uğraş veren, ulusal direniş derneği ve ulusal bir güçtür. Hoşça kalınız. 07.07.2011

 

Sayfamızı Paylaşın:

Etiketler:

Sayfa Yorumları (0 )
  • ...

Yorum Ekleyin