Sayın Denktaş’ın Rum’a Karşı Ölçülemez Direnci…
2011
0 yorum
24 Ocak 1964 günkü resim, bu güne, ne kadar da çok benziyor. O günden bu güne kadar ne değişti? Hiçbir şey!.. Bırakın efendim Rumlarla bu görüşmeleri… Ey Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yöneticileri ve görüşmeci Sayın Derviş Eroğlu… Bırakın efendim Federasyonu, göçmenler konusunu, toprak konusunu vs kıvır zıvır görüşmeleri… Kıbrıs tarihi Rumların iddia ettiği gibi 20 Temmuz 1974’de başlamamıştır. Sadede gelin, kendinize gelin… Başka işiniz yok mu? Ayağınız nasıl varıyor da Rumlarla görüşmelere gidiyorsunuz? Geçiniz efendim, geçiniz… KKTC’ye böyle sahip çıkılmaz.. Titreyin efendim titreyin de kendinize gelin… Okuyun efendim okuyun!... Sayın Denktaş’ın bir günlük çığlığını okuyun. Aşağıdaki misal Sayın Denktaş’ın 24 Ocak 1964 günkü hatıratıdır. Başbakan İsmet İnönü “Türkiye, Kıbrıs Türklerinin can ve mal emniyetini karumakta kararlı olduğunu” tekrarlamasından ve Amerika’yı ikaz etmesinden sonra, Londra’da bir hareketlenme başladı. Rum heyeti Kıbrıs Meselesinin Birleşmiş Milletler çerçevesinde çözülmesini istiyor. İngiliz önerisini reddediyor. Maksatları iyice anlaşılıyor. Dışişleri Bakanı Feridun Cemal Erkin’in sabahleyin Duncan Sandys ile yaptığı görüşmeden sonra, biz (Kıbrıs Türk Heyeti) daha sonra ise Rum heyeti ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Palamas’da Sandys ile görüştüler. İngiltere hükümetinin önerisi şudur: “Ada’da barış ve güvenliğin sağlanması görevinin NATO üyesi devletlerin verecekleri kuvvetlerden oluşan bir barış kuvvetine devredilmesi”… Kıbrıs Meselesini Birleşmiş Milletler çerçevesinde çözümlenmesini isteyen Rum heyeti öneriyi reddediyor. Maksatları iyice anlaşılıyor. Görüşmeleri uzatıp, geniş çaplı bir saldırı ile Kıbrıs Türk’ünü yok edebilmek için zaman kazanmak… *** Rumlar, Küçük Kaymaklı, Midyat, Şillura ve Ayvasıl köylerindeki Türklere yönelik saldırıların, “kasten ve intikam almak için” yapıldığını itiraf ediyorlar. “Kasten ve intikam almak için” saldırmışlar… Neden? Enosis’e karşı durduğumuz, Rum boyunduruğuna girmeyi reddettiğimiz için… Bunun cezasını ise katliam çukurlarına diri diri gömülerek ödedik. Her ne pahasına olursa olsun özgür ve onurlu yaşayacağız… Esareti ve Rum boyunduruğuna girmeyi reddedeceğiz… Şehitlerimize ve çocuklarımıza karşı en büyük borcumuzdur bu… *** Larnaka’da Rum tahrikleri devam ediyor. Her an geniş çaplı bir saldırı bekleniyor. Rumlar, Küçük Kaymaklı’dan çekilme isteğini reddediyorlar. Gerekçeleri ise şu… “Kanla aldık, vermeyiz…” Bunu utanmadan gazetelerinde yazabiliyorlar! Hoşça kalınız. 15.06.2011
...