Karpaz’daki 11 Rum çocuğuna kendi paramızla tamir ve tadilattan ve de yeniden inşadan sonra ilkokul açtık. Neden açtık? İyi niyetli Türk’üz ya!.. Rum aldı kabul etti ve bu onbir çocuk için Güney’den 22 tane öğretmen gönderdi. Sözde Limasol’daki 52 tane Türk çocuğuna da Türk İlkokul açılacaktı… Hala açılacak… Ölme eşeğim ölme, arpa saman geliyor… Karpaz’daki Kilise; ortaokula Lise’ye de kavuştu. Şimdi orada “Sözde Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağı” da değil, Yunan bayrağı dalgalanmaktadır. Orası şimdi Yunan kurtarılmış bölgesi… İster kabul et ister etme… Yeni Volkan Gazetesine göre Güney’de 544 “Has Kıbrıslı sözde Türk” 22 Mayıs seçimlerinde oy kullanacaktı. Tabii ki kaç kişinin oy kullanacağı mühim değil. Listeyi Rum yapıyor. Esas olan kaçının oy kullandığının ortaya çıkarılmasıdır. Yalınkılıç ve tek başına çarpışan Volkan gazetesi “oy kullanalar kimlerdir,” diye bir liste ilan edebilirse, o zaman dost düşman belli olacak. Oy kullananları KKTC uyruğundan çıkarmak gerek. Kıbrıs Cumhuriyetini tanıyor muyuz? Tanımıyoruz. Tanımıyoruz ancak sözde tanımıyoruz. Peki özde nasıl tanımayacağız? KKTC’nin giriş kapıları Dingo’nun ahırının kapıları gibi. Gelen geliyor, giden gidiyor. Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımıyorsan “Kıbrıs Cumhuriyeti” pasaportlularını Kuzey Kıbrıs’a sokmayacaksın kardeşim. Zaten geldiklerinde yiyecek çıkınlarını da beraber getiriyorlar. 23 Nisan Uluslararası Çocuk Şenliğinde, KKTC çocukları da Ankara’ya gelmiş ve fakat Yunanistan KKTC’yi tanımadığı için Ankara çocuk şenliğini terk etmişti. Kısasa kısas kardeşim. KKTC’YE böyle sahip çıkılır. Bırakalım yumşak yumşak görüşmeleri… 22 Mayıs’ta yapılan Rum seçimlerini İktidardaki AKEL Partisi yahut Hristofyas’ın partisi kazanamadı. İkinci oldu. Neymiş efendim!.. Hristofyas görüşmelerde Türk tarafına çok tavizler vermiş… Öp babanın elini… Halbuki Hristofyas her ağzını açtığında “Sınırlarımız Girne kalesinde biter,” deyip duruyordu. Bu deyimini papazlar da durma tekrarlayıp duruyordu. Dahası var… Bu deyişin vermek istediği imaj Rumların ders kitaplarında, 'Bir gün geri gelip Girne Kalesi'ne Yunan bayrağı dikeceğiz! Karpaz'dan Yeşilırmak'a, Erenköy'e kadar olan topraklarımızı geri alacağız,' şeklinde öğretiliyor. Rum seçimlerinde bütün bu söz ve davranışlar aşırı Rum fanatiklerine yetmedi. Seçimleri “Hristofyas’ın görüşmelerde Türklere çok taviz verdi,” şeklinde propaganda yürüten DİSİ kazandı. Bu durumda, Hristofyas’ın kaybettiği oyların mahmuzlaması ile görüşmelerde daha da şahinleşeceği iddia edilmektedir. Nedeni gayet basit… Hristofyas kendini iki sene sonra yapılacak Güney Kıbrıs Rum Başkanlık seçimlerine hazırlaması gerekecektir. Bu hal ve şart altında bizim Rumlarla görüşmelerde bulunmamızdan ne gibi bir fayda umulmaktadır? Karşımızdaki düşman ve halen “Ateş-kes” şartları devam ediyor. KKTC’ye sahip çıkmak Rum’a, karşı atak yapmakla mümkündür. Ağır olalım da molla desinler. Hoşça kalınız. 24.05.2011