Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 35’İnci Kuruluş Yıl Dönümü Kutlu Olsun

KIBRIS TÜRK HALKININ EGEMENLİK VE BAĞIMSIZLIK GÜNÜ

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’NİN 35’İNCİ KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN

KIBRIS TÜRK HALKI, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 35’inci Kuruluş Yıl Dönümünde DEVLETİNİ OTUZBEŞ YILDIR yaşatmanın, egemenliğini ve bağımsızlığını korumanın onurunu taşıyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 35’inci Kuruluş Yıl Dönümünü, devletimizi sonsuza kadar yaşatma azmi ve kararlılığıyla kıvançla, inançla, geleceğinden emin güçlü güven duygularımızla coşku ve mutluluk içinde kutluyoruz. Kıbrıs Türk Halkı’nın egemen devletinin bağımsızlık ve kuruluş yıldönümünü gururla kutladığımız bu tarihi günümüzde, bizlere bugünleri sağlayan Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti Devletine, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne Yüce Türk Milletine ve Gazilerimize şükranlarımızı sunar, Şehitlerimize rahmet ve mekânları olan cennetlerinde nurlar içinde yatmalarını dileriz.

Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti Kıbrıs Türk Halkı’nın ağır ve güç koşullarda verdiği kurtuluş ve varoluş savaşı sonunda zaferle kurulan onurlu ve şerefli demokratik, laik, insan haklarının çiğnenmesine izin vermeyen çağdaş bir devlettir. 

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkımızın yaşadığı tarihi gerçeklerin ortaya koyduğu oldukça zor ve çok güç koşullarda olanaksızlıklar içinde verdiği Varoluş Savaşı ile özgürlük ve bağımsızlığını kazanarak imkânsızı başarmış ve bugünlere kavuşmuştur. Bağımsız ve Egemen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kıbrıs Türk Halkı’nın Kıbrıs’taki varlığının, geleceğinin ve güvenliğinin, bağımsız ve özgür yaşamasının temel güvencesidir. Bu güvencemizde Türk halkının tarihten gelen direniş azmi, özgürlük ve bağımsızlık tutkusu vardır.

Devletimizin Otuz Beşinci Kuruluş yıldönümünü kutladığımız bugünde bu gerçeği hatırlamakta son derece yarar ve gerek vardır.

Rum-Yunan ikilisinin Crans Montana Müzakerelerinde “sıfır garantiler, sıfır asker, aşırı toprak tavizi isteyen ve egemen eşitliğimize” karşı çıkan, Kıbrıs Türk halkıyla hiçbir şeyi paylaşmak istemeyen ısrarlı tutumları sonucu masayı terk ederek müzakereleri sonuçlandır ve yeni tavizler elde etme çabalarını uluslararası düzeyde üzerimize baskılar yaratarak sürdürmektedir.

Rum tarafı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devletimizi sonlandırma ve Kıbrıs’ta varlığımıza son verme hedeflerinden asla vazgeçmeyeceklerini her fırsatta ortaya koymaktadır. Anastasiadis, Kıbrıslı Türklere devletin bütün organlarında oy kullanmalarına hak verilemez, Kıbrıslı Türkler ancak ‘hayati çıkarlarını’ etkileyecek kararlarda oy kullanabilecekler açıklaması ve eski partisi DİSİ Başkanı Averof Neofitu’nun, “Vizyonumuz Garanti Antlaşması, İttifak Antlaşması, Kıbrıslı Türklerin veto, siyasi eşitlik ve 1960 Anayasası’ndan elde ettikleri diğer siyasi hakları olmadan 60 öncesine gitmektir” açıklaması bu gerçekleri kanıtlamaktadır.   

Kıbrıs Türk Halkı, uzun yıllar sürdürdüğü direnişiyle Kurtuluş ve Varoluş Savaşı’nı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ve Ecevit-Erbakan Koalisyon Hükümeti’nin verdiği doğru, yerinde ve haklı kararıyla Türk Silahlı Kuvvetleri, TMT ve Kıbrıs Türk Mücahitlerinin birlikte gerçekleştirdikleri 1974 Türk Barış Harekâtı zaferiyle haklarını korumuş, güvence altına almıştır.

Türk Barış Harekâtı’nın sağladığı siyasi ve coğrafi gerçekler temelinde oluşan siyasal süreçte 15 Kasım 1983 yılında kurulan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 35’inci Yıl Dönümü’nü büyük bir coşku, sevinç ve onurla kutlarken Kıbrıs Türk halkının bağımsızlık, egemenlik, özgürlük ortamını yaratan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlarını, Meclis Başkanlarını, Başbakanlarını, Hükümetlerini, Türk Silahlı Kuvvetlerini, Kıbrıs Türk Halkının Mücadele Liderleri Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile birlikte diğer siyasi yetkililerini, Gazilerimizi şükranla anıyor, mekânları cennet olan şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.

Bilinmelidir ki Kıbrıs Türk halkı, verdiği varoluş savaşı ile sadece varlığını korumak, özgür, bağımsız ve egemen bir halk olarak kendi devletinde, öz vatan topraklarında yaşamayı garanti etmekle kalmadı, aynı zamanda Anavatan Türkiye’nin stratejik dengelerini güçlendiren bir zemin de yarattı, milli çıkarlarımızı koruyacak sarsılmayacak güçlü temellerin atılmasını da sağladı.

Türkiye’mize kopartılamaz bağlarla bağlı olan Kıbrıs Türk Halkı, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ilke ve devrimlerine özgür iradesiyle sahip çıktı, bu ilkeleri ve devrimleri hiç bir sapma göstermeden uygulamaktadır.

Yüce Atatürk’ün belirttiği gibi bir ulus, özgürlüğünü, eşitliğini, varlığını ve bağımsızlığını ancak MİLLİ EGEMENLİK ile koruyabilir. Kıbrıs Türk Halkı bu bilinçle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletinin egemenliğini sonsuza kadar yaşatma kararlılığını, inancını ve güvenini her fırsatta ortaya koymuştur. Bu gerçekleri dikkate alarak, Rumların öldürdüğü ve artık geçerliliği ortandan kalkmış olan Birleşmiş Milletler parametrelerine dayalı “Kıbrıs Müzakerelerini” yeniden başlatmak için gizli mekik diplomasinin sürdürüldüğü bugünlerde yeniden hatırlatırız ki Türk halkının EGEMEN EŞİTLİĞİ, bunu sağlayan ve en güçlü teminat olan Türkiye’nin garantör devlet statüsü ve mevcut Garanti Sistemi’nin hiçbir şekilde sulandırılmadan aynen devam edeceği bir zeminde sürdürülmesi zorunluluğunu vurguluyoruz.

Soykırıma uğrayan, göçleri, ambargoları halen yaşayan Kıbrıs TÜRK HALKI’NIN, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni ancak egemenliğimizden ve Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlük hakkından asla vazgeçmeden sonsuza kadar yaşatabileceği bilinci içinde olması kaçınılamaz bir gerek ve zorunluluktur.

Bu duygu, inanç ve güvenle Kıbrıs Türk Kültür Derneği olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 35’inci kuruluş yılını kutluyoruz.

 

          Saygılarımızla.

KIBRIS TÜRK KÜLTÜR DERNEĞİ

       YÖNETİM KURULU

Sayfamızı Paylaşın:

Etiketler:

Sayfa Yorumları (0 )
  • ...

Yorum Ekleyin