Belleğin Unutulanı

 
Ahmet Göksan
   

      Ahmet Göksan

                                                                         

 

         “Artık mazinin kirli sayfalarını yırtalım. Artık her işimize büyük istek büyük merakla başlayıp da sabun köpüğü gibi erken sönmeyelim. Parolamız, ‘yaratacağız, yapacağız, yaşatacağız’ olmalıdır”. 1944

 

                                                                                                                                                                                          Dr. Fazıl KÜÇÜK

 

         İngiltere’nin AB’den boşanma işlemi sonunda gerçekleşti. Bundan sonra kuralların konuşulacağı bir döneme giriyoruz. 47 yıllık evlilik sürecinin böyle sonlandırılması Birliğe daha sonraları katılan ve bazı uygulamalardan rahatsızlık duyan ülkelerin de benzer yolu izleyeceği belirtiliyor. Sovyetler Birliğinin dağılması sonrasında üye yapılan ülkelerin bazı uygulamalardan rahatsızlık duyduklarını gizlemiyorlar. Son dönemde birlik ülkeleri içinde uç vermeye başlayan ırkçı akımlardan rahatsızlık duyuluyor. Bu ülkelerin başında Polonya ve bazı Baltık ülkeleri geliyor. Kurulan ırkçı partilerin de ülke dengelerini bozuyor olması bu yönlü çalışmalara ivme kazandırıyor.

Boşanmanın gerçekleşmesinin dünyanın da sonu olmadığını gösteriyor. Buna karşın İngiltere şimdilik AB’nin iç pazarı konumundadır ve bu nedenle Gümrük Birliği’nde kalmaya devam edecektir. Boşanma işlemlerinin gerçekleşmesi ile İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’nın Birleşik Krallık ile olan konumları da tartışılmaya devam edilecektir. Bu tartışmaların Birleşik Krallığın dağılma sürecine ivme kazandırması da beklenebilir.

Ada’da konuşlu bulunan BM Barış Gücü’nün görev süresi bir kez daha uzatıldı. Karşımızdakiler BM Genel Yazmanı’nın görev süresinin uzatılması raporuna itiraz ederek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin statüsünün yükseltiliyor olması bölümünü düzelttirdiler. Bu gelişmeye karşın düşünce yapıları değişmeyenlerle Federasyon kurulması görüşmelerini yapacağız. Eşyanın doğasına aykırı bir durumla karşı karşıyayız.

Çevremizde bu yönlü gelişmeler yaşanırken bizler 26 Nisan 2020 tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanıyoruz. Hazırlıklarımızı sürdürürken bütün dünyada geçerli olan ÖRTÜLÜ ÖDENEK konusuna kitlenmiş bulunuyoruz. Cumhurbaşkanı adaylarının toplumun geleceği konusundaki görüşlerini sorgulamıyoruz. Aday sayısının çok olması çözüme odaklanmak isteyen Kıbrıs Türk’lerinin çözülmelerine doğru evrildiğinin bilinmesini istiyoruz. Aday sayısının çok olması demokrasi açısından güzel olsa bile suçlamaları ayağa düşürmeye hiç kimsenin hakkının olmadığını düşünüyoruz.

Bizler kendi içimize kapanırken karşımızdakiler ise Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon zenginliğinin nasıl paylaşılacağını tartışıyorlar. Anlaşma yaptıkları şirketler aracılığı ile Türkiye’yi zora sokmak için özel bir çaba içinde oldukları biliniyor. İtalyan ENI ile Fransız TOTAL şirketleri tartışılırken Amerikan EXXON MOBİL şirketi konusu konuşulmuyor bile. Bu tartışmaya girmeden Amerika’nın desteğini arkalarına alıyorlar. Amerikalılar bu desteği sağlarken, “Kıbrıs’ın Münhasır Ekonomik Bölgesindeki enerji kullanma hakkını destekliyoruz” açıklamasını yapıyorlar.

İngiltere’nin Ankara’daki işgüderi Dominick Chilcott ise yaşanmakta olan bu gelişmeler karşısında “hidrokarbon kaynakları adadaki iki toplumun yararına kullanılmamalı. Bu kaynakların gelirlerinin bir toplumun yararına kullanılmalı. Bu kaynakların gelirlerinin bir toplumun tek başına alması doğru olmaz. Ada’nın etrafındaki kaynakların çıkarılması ve gelirlerinin adil bir şekilde paylaşımı için mekanizma bulunmalı” diyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlanırken adayların konuşmalarında kırıcı bir dil kullanmamaya özen göstermeleri gerekiyor mu ne…

SEVGİ ile kalınız...

 

 

Ahmet GÖKSAN

ahmetgoksan45@gmail.com

14 Şubat 2020  -  Ankara  -

 

Sayfamızı Paylaşın:

Etiketler:

Sayfa Yorumları (0 )
  • ...

Yorum Ekleyin