KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’NİN 39’NCU KURULUŞ YIL DÖNÜMÜ KUTLU OLSUN

 

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’NİN

39’NCU KURULUŞ YIL DÖNÜMÜNÜ EGEMEN, BAĞIMSIZ VE ÖZGÜR BİR HALK OLARAK GÜVEN İÇİNDE COŞKUYLA KUTLUYORUZ

Kıbrıs Türk Halkı’nın 1878 Yılında İngiliz Sömürge otoritesi altında başlayan Varoluş Savaşımı, katliamlara, soykırım uygulamalarına, etnik temizlik girişimlerine karşı ortaya koyduğu ve asla geri adım atmayan kararlı direnişi ile Türk Mukavemet Teşkilatı Mücahitlerimizin ve Şerefli Türk Silahlı Kuvvetlerimizin 20 Temmuz 1974 Türk Barış Harekâtı ile çizdği sınırlarımızda 15 Kasım 1983 günü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilân edilmesiyle somut bir anlam kazanmıştır.

Bugün tarihimizde ilk defa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti resmi egemen bağımsız adıyla uluslararası bir kuruluş olan Türk Devletleri Teşkilatı’nda Gözlemci Üye olarak yer alarak tanınma yolunda tarihi bir adım atarak statüsünü yükseltmiştir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 39. Kuruluş Yılını yeni bir tarihi dönüm noktasında kutlamanın onurunu, coşkusunu ve mutluluğunu yaşıyoruz.

Kıbrıs Türk Halkı’nın Varoluş Savaşımı ile egemen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 39. Yılında tarihi bir dönem yaşamaktadır. Türk Halkı, EOKA, AKRİTAS ve İFESTOS katliam, etnik temizlik ve soykırım planlarına karşı verdiği savaşlarda şehitler, malûl gaziler vererek,  acılar çekerek, imha edilme hareketlerine maruz kalarak, yokluk, yoksulluk hatta açlık ve susuzluk çekerek egemen, bağımsız ve özgür devletini kurarak bugünlere ulaşmıştır.  

Kıbrıs Türk halkının Varoluş Savaşımı tarihi bütün bu gerçeklerin her aşamasını dünya kamuoyuna ve bütün devletlere net biçimde göstermiştir. Bu tarihi gerçeklere karşın Rum-Yunan ikilisinin gerçekleştirdiği katliamları, soykırımı ve insanlık suçlarını görmezden, bilmezden gelerek Kıbrıs’taki Rum-Yunan işgali ile oluşturulmuş olan soykırımcı Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni bir devlet olarak tanımaya devam ederken, uluslararası hukuka göre gerçek ve meşru Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yok kabul etmektedir.

Yaşanan tarihi gerçekler akademik dünyada bilimsel olarak ortaya konmasına rağmen Avrupa Birliği Dış İlişkiler ofisinden yapılan yazılı açıklamada Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyati’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na Gözlemci Üye ülke olarak kabul edilmesine karşı çıkacak kadar körleşmiş, işgalci soykırım suçluları Rum-Yunan ikilisini destekleyen bir tavır ortaya koymuştur. Türk Devletleri Teşkilatı’na egemen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin “Gözlemci Üye kabul edilmesini bazı üyelerinin toprak bütünlüğü ilkesi ve Birleşmiş Milletler sözleşmesine olan bağlılıklarına verdikleri güçlü destekle çeliştiğini” ifade ederek Rum-Yunan yanlışı düşmanca barış karşıtı tavrını bir kez daha ortaya koymuştur. Ayrıca “Kıbrıs Türk kesiminin uluslararası tanınırlığı konusunda atılan herhangi bir adımın BM gözetiminde yeniden başlatılmasına çalışılan müzakerelere zarar vereceğini” söyleyen AB Sözcüsü Peter Stanok, AB'nin BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun olarak meşru yönetim olarak sadece Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıdığını da sözlerine eklemiştir.

AB Sözcüsü Peter Stanok soykırımcı, Türk katillerinin işgal ettiği 1960 Kıbrıs devletini silahla yıktığını ve Uluslararası Kıbrıs Antlaşmalarını ve AB ilkeleri ile müktesebatını çiğneyerek GKRY üye aldıklarını idrak etmekten uzaktır. AB kendi kurucu ilkelerini ve hedeflerini çiğneyerek ayırımcı, düşmanca, barışı tehdit eden tutumunu sürdürmektedir. Eski Sömürgeci ve Enperyalist Devletler Kulübü AB, uluslararası Hukukun ve dünyanın üstünde gören bir anlayışla kendi siyasi çıkarlarını dayatacak bir düzen kurma hevesini sürdürmektedir.      

Kıbrıs’ta bugün İKİ BAĞIMSIZ EGEMEN DEVLET vardır ve bu asla değişmeyecek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti “ilelebet payidar kalacaktır.”   Çünkü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Kıbrıs Türk halkının uluslararası 1959 Zürih, Londra ve 1960 Lefkoşa Antlaşmaları ile elde ettiği haklarını, eşit kurucu ortaklık statüsünü yok etmek isteyen Rum-Yunan ikilisinin soykırım planlarıyla ENOSİS’i gerçekleştirmek amacıyla ırkçı, faşist terör saldırılarına karşı fedakârlık, kahramanlık, inanç ve kararlılıkla gerçekleştirdiği tarihî direnişin sonucunda ortaya çıkan egemen ve çağdaş bir devlettir.

Dün olduğu gibi bugün yeniden haykırıyoruz: Kıbrıs’ta yaşanan soykırım eylemleriyle gerçekleştirilen toplu mezarların varlığı, yaşama hakkı başta olmak üzere planlı ve örgütlü şekilde yapılan ağır, telafi edilemeyen insan hakları ihlalleri nedeniyle Kıbrıs Türk halkının temel amaçlarının başında EGEMEN VE BAĞIMSIZ Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar yaşatmak vardır.  Yaşanan ağır tarihi gerçekler karşısında Kıbrıs Türk halkına düşen görev, egemen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devletini yaşatmaktır. Bunun önde gelen zorunlu gereği de Kıbrıs Adası’nda egemen ve bağımsız iki devletli bir uluslararası antlaşmanın sağlanmasındır. Bunun için de yapılacak tek şey Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkmak, varlığını sonsuza kadar sürdürmektir.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni uluslararası toplumun saygın bir üyesi, egemen ve bağımsız bir devlet olarak sonsuza kadar yaşatma kararlığı ve inancıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 39’ncu kuruluş yılını gururla kutlarken Kıbrıs Türk Halkı’nın bu tarihi gününde Öncü Liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ü, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’ı rahmet, şükran ve saygıyla anıyoruz.

Kahraman Mücahitlerimizi, Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizi, Gazilerimizi, saygı, minnet ve şükranla anıyoruz. Bütün Şehitlerimize, vefat eden Gazilerimize Allahtan rahmet diliyoruz.

Yüce Türk Milletine, Şerefli Türk Silahlı Kuvvetlerine minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.     

Saygılarımızla

 

                                                                                  KIBRIS TÜRK KÜLTÜR DERNEĞİ

                                                                                               YÖNETİM KURULU

Sayfamızı Paylaşın:

Etiketler:

Sayfa Yorumları (0 )
  • ...

Yorum Ekleyin